Akyürek: “Liyakatin olmadığı yerde demokrasi kördür, sağırdır, topaldır”

RÖPORTAJ: AHMET SAĞIR/ŞANLI HABER AJANSI-(ŞHA)

Şanlı Haber Ajansı Muhabiri Ahmet Sağır’ın belirli periyotlarla düzenlediği röportajların bu haftaki konuğu İYİ Parti Adana İl Başkan Yardımcısı Halil Akyürek oldu. Muhabirimiz Ahmet Sağır’ın sorularını yanıtlayan Akyürek, hem kendini tanıttı hem de neden siyasete atıldığını anlattı.

İŞTE AHMET SAĞIR’IN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ RÖPORTAJ…

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Sn. Halil AKYÜREK kimdir?

01.01.1950 Yılında Adana’nın Kozan ilçesinde doğdu. İlkokulu Kozan’ın Ilıca köyünde orta ve liseyi de Kozan’da okudu. Eğitim-öğretim hayatına Ankara İlahiyat Fakültesi ile devam etti. Bu fakültenin Psikoloji kürsüsünde lisans eğitimini tamamlayarak 1974-1975 öğretim yılında mezun olduktan sonra çeşitli liselerde öğretmen ve idareci olarak çalıştı. Öğretmenliğe devam ederken bir yandan da Çukurova Ü. İktisadi ve ticari ilimler fakültesi Ekonomi bölümüne girdi.  Eğitim-öğretim tarihimizde kara bir leke olarak tarihe geçen yıllarda, okulların eğitim-öğretim yuvası olmaktan ziyade ideolojik kaosun yaşandığı dönemde bu okulundaki eğitimine ara vermek zorunda kaldı.

      Meslek hayatında yirmi beş hizmet yılını tamamlayarak 1999 yılında emekli oldu. Emekli olmakla aziz vatanımıza ve necip milletimize karşı borcunu ödeyemeyeceğini düşünerek TEMA vakfında, ülkenin önemli bir sorununa karşı mücadele kararı aldı. On dört yıl TEMA Vakfı Adana il Başkanlığı görevini özverili bir şekilde yürüttü.  Ayrıca, pek çok sivil toplum kuruluşlarıyla Adana tarihine not düşülecek projeleri yürüttü.

Hocam, Adana da yürüttüğünüz faaliyetlerde almış olduğunuz ödül sayısı kaçtır bunlardan birkaçını örnek verebilir misiniz?

      On dört yıllık STK çalışmaları sırasında yüzü aşkın çeşitli ödüllere layık görüldüm. 

                         ÖDÜLLERİNDEN BAZILARI

1-TÜRYAK, Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Dış işleri Bakanlığının ortak organizasyonu ile tüm dünyada STK yöneticileri arasından seçilen kırk başarılı yöneticiden biri olarak seçilmek ve ödüle layık görülmek.

2-Çukurovanın en prestijli ödüllerinden ALTIN TURAÇ ödülüne layık görülmek.

3-Ve mesleki ödüllerin dışında yüzden fazla manevi ödül.

Sn. Başkanım, TEMA Vakfı Adana Temsilcisiyken şimdi sizi siyaset sahnesinde görüyoruz. Neden siyaset?

Ülke yönetiminde gördüğüm olumsuzluklara karşı her vatandaş gibi ben de kayıtsız kalamazdım.  Siyaset arenasında mücadeleye karar verdim. On iki sene önce hiçbir siyasi partinin parti programında, çevre, toprak ve doğa, kısacası yaşamın sürdürülebilirliği adına yalan da olsa hiçbir siyasi partinin parti programlarında bu konuya yeterince yer verilmemiş olunmasına tepki olarak, seçilmek gibi bir hayalim dahi olamayacağını bilerek bağımsız milletvekili adayı oldum. Üzülerek söylemeliyim ki, hayatın sürdürülebilirliği adına bu gün de maalesef yeterli adımların atılmamış olduğunu üzülerek görmekteyiz.  Yabancılara satılan araziler,  5403 sayılı yasaya rağmen çeşitli bahanelerle tarım dışına çıkarılan mutlak tarım arazileri, tarım ve hayvancılığın göz ardı edilerek çiftçiyi ve üreticiyi zor duruma düşüren uygulamalar, gelecekte ciddi gıda sıkıntısının sinyalleridir.  Bu konuya da kayıtsız kalamazdım.  Ne yapabilirim? Diye düşünürken kendimi bir siyasi partinin il yönetiminde buldum.

      Şu anda İYİ Parti Adana İl Başkan yardımcısı olarak aziz milletimizin hizmetinde olmaya gayret ediyorum.

      Adana İl Başkan Yardımcısı sıfatıyla:

1-      Doğa ve çevreden sorumlu

2-      Eğitimden sorumlu,

3-      Milli Güvenlik politikalarından sorumlu

 Olan bir İYİ parti neferi olarak, akıl ve beden sağlığım el verdiği ölçüde Vatanımızın bekası,  milletimizin refahı için çalışmak gerektiği bilinci ile çalışmalar devam ediyor.

SN. Başkanım, İYİ partili bir il başkanı olarak Adana’daki hizmetleri nasıl buluyorsunuz. CHP’li Adana B.Şehir Belediyesi’yle Ak parti iktidarı arasında sanki bir restleşme görmekteyim. Bu konuya bakış açınız nasıldır?

Çok üzücü…

            İktidara sahip olanların kendi partisinden olmayan belediyelere çifte standart uygulaması, kendi partilerinden seçilen belediye Başkanlarına karşı bir korumacılık, ayırımcılık yapmaları demokrasiye karşı insanın mahcup olacağı bir durumdur. Bu hazin manzarayı maalesef ülkemizde çok sık görüyoruz.

          Bütün bunları terazinin bir kefesine koyarsak, din adına yapılan ve söylenenler daha ağır basmaktadır. Dileğim odur ki insanlar dinin üzerinden yapılan yanlıştan döner de Elhamdülillah Müslüman halkımız Allah’a karşı kulluk görevini layıkı ile yapar.

           UNUTULMAMALI:   İlimde, bilimde, sanatta, siyasette ve yönetimde yarım bilgili hatta hiç bilgi sahibi olmayan insanlara tam yetki verilmesi bir ülkenin felaketi için yeterlidir. 

   Meritokrasinin  (Liyakat)  olmadığı yerde demokrasi kördür, sağırdır, topaldır.

Gerek Adana Balcalı, gerekse Şehir Hastanesine gelen Şanlıurfa’lı hemşehrilerim buralarda konaklama sorunu yaşamaktadır. Bu konuda neler yapılabilir?

ADANA HASTANELERİNDE KRONİK ÇİLE

               Şifa umuduyla yakın illerden Adana hastanelerine gelen hastalarımızdan bazıları maalesef yataklı tedavi görmek zorundadır. Hastanın yataklı tedavisinde bir sıkıntı yok, fakat yakınlarının durumu yürekler acısı. Yaz günlerinde yere bir battaniye serip sabahlayanların kış aylarındaki gecelemelerini düşünmek bile ürkütücü. Hastasına şifa ararken kendi sağlığından olan hasta sahiplerinin çilesi günümüz Türkiye’sine yakışmıyor diye düşünüyorum. Bu konuya yetkililerin acil çözüm bulması gerektiği inancındayım.

                Sağlık Bakanlığımız ile Belediyelerin yürüteceği ortak projelerle hasta yakınları için misafirhaneler inşa edilmesi bu kronik çilenin son bulması için mutlaka gerekli bir uygulama olacaktır.

    Bir başka gündem yorumu ile buluşuncaya kadar hoşça kalın değerli okurlar.

Son olarak Şanlıurfa ve Adana’lı hemşehrilerime mesajınızı alabilir miyiz?

Peygamberler kenti Şanlıurfa Türk Edebiyatının Şairlerinden peygamber aşığı Urfa’lı Nabi hazretlerinin hicaz yolculuğunu okuyup ’ta etkilenmemek elde değil, asrın mütefekkiri BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ Hz.lerinin Urfa ve Urfa'lılar hakkında ki sözleri...

"Urfa İbrahim Halilullahın menzilidir."..."Bu dehşetli semli hastalıktan kurtulsam gelecek kışta Urfa'ya gitmeyi cidden arzu ediyorum. Çok yerlerden ve çok mühim zatlar istedikleri halde ben Urfa'yı her yere tercih ediyorum. Rüyamda pederim Hz. İbrahim (as)'ı gördüm beni Urfa'ya çağırdı."..."Bütün Urfa halkına, çoluk çocuk ve çocuğuna, mezarda yatanlarına her sabah dua ediyorum ve Urfalılara selam ediyorum. Buyurmuştur. Bizde Şanlıurfa’lı hemşehrilerimize ve bu mukaddes beldelerde yaşayan tüm yurttaşlarıma… Adana’dan selam ve sevgilerimizi iletiyorum.